Eskişehirspor ile Bursaspor arasında oynanan tüm maçlar zevkli ve bir o kadar da heyecanlı olmuştur her zaman. Bir "Anadolu Derbisi"dir aynı zamanda. Geçen sezon ilk haftalardaki kötü sonuçlar sonrasında Bursa'da aldığımız galibiyetle çıkışa geçmiştik. Eskişehir'deki maçta ise 2-1 yenilirken 3 golü de bizim atmamız ilginç bir olay olarak tarihe geçmişti. Bunun yanında tuhaf bir tesadüf olarak aynı gün Paf takımımız da kendi kalesine 2 gol atarak 2-2 berabere kalmıştı.
Sezon açılışı yapmadığı için bu hafta ilk kez seyircisinin önüne çıkan Eskişehirspor bu tesadüflere yer vermemek için çıktı sahaya. İlk 20 dakika baskılı bir oyun ortaya koyduk. Ardından Bursaspor oyunda dengeyi sağladı. Youla'nın biri penaltıdan attığı iki golle 2-0 öne geçtik. Hazırlık maçları sonrasında ofansif olarak sorunumuzun olmadığını fakat defansif anlamda eksik olduğumuzu hocamız da dile getirmişti. Bu sezon maçlarımız bol gollü geçecek gibi. Bursaspor'un 2-0'ın ardından 2-2'yi yakalaması Eskişehir Atatürk'te yine o kötü şansın geldiği izlenimini verse de 3-2 olduğu anda rahatladık. İlk dakikalarda ve 3-2'den sonra kaçırdığımız pozisyonları değerlendirebilseydik çok daha farklı olurdu. Taraftarımızın da açık tribünde atkılarıyla ESES yazması ayrı bir güzelliğiydi maçın. Şunu da belirtmeden geçemeyeceğim, Sercan'ın attığı golden sonra taraftarlarımıza yaptığı hareket hiç yakışmadı kendisine. Bu kafayla giderse adının anıldığı takımlar kendisi için rüyadan öteye gidemez. Sporcu sadece sportif başarısıyla değil saha içindeki duruşuyla da profesyonelliğini yansıtmalıdır. Maçın bu şekilde bitmesi ile TRT-1'deki Stadyum programında siyah-kırmızı renkleri Eskişehirspor adına görmüş olduk.
Eskişehirspor'un bir hedefi olmalı demiştik. Bu sezon ilk 10 hedef olamaz. Geçici hedef olarak Avrupa Kupaları'na katılmak ya da Türkiye Kupası belirlenebilir. Bunun yanında kurumsallaşma hamleleri??? devam etmeli. İlk basamak hızlı çıkılmalı ki 3 tane 2.lik ve ardından gelmeyen şampiyonluğun (Alt liglerin camia üzerinde yaşattığı gerilimi saymıyorum bile ki en önemlisi odur. Başka bir başlık altında inceleriz.) camia üzerinde oluşturduğu gerilim azalsın. Süper Lig'de 3 kez 2. olmuş, Türkiye'de ve Avrupa'da birçok başarılara imza atmış bir takımın nihai hedefi hiçbir zaman daha aşağıda olamaz; olmamalıdır da. Bu sezon başında kulüp ve kamuoyu tarafından belirlenen hedefler geçici hedeflerdir. Kurumsallaşma hamleleri??? tamamlanana kadar bu geçici hedeflerin hızlı bir şekilde sonuçlanması gerekiyor.
Merak edenlere duyurulur: 2. hafta sonunda şampiyonluk umudumuz matematiksel olarak hala devam ediyor...
4 yorum:
tribünden küfürü basarken futbolcuya, es-es duruşu olmuyor da, sercan cevap verince saha içinde bir duruşu olması gerekiyor.
tebrikler çok güzel yorumlamışsın olayı.
Sercan o davranışı yapmasaydı kimse ona söz söylemezdi. O harekete kadar en ufak bir küfür olmamıştır. Sercan'ı eleştirmem demek tribünün küfür etmesini haklı bulmam demek de değil ayrıca. Sen sanki önce küfür edilmiş gibi yorumlamışsın. O harekete başka şekillerde de tepki verilebilirdi.
benim demek istediğimde küfürü haklı görüyosun demek değildi. ben sana küfür etsem buradan sen bana cevap vermeyecek misin? demişsin ki biz Sercan' a küfür etmedik, o zaman "Bursa'ya koymalı" lafları geçen tezahüratı yapan sizin tribünlerde oturp kırmızı siyah atkı takan başka bir takımın taraftarıydı.
Peki tamam da bunun Sercan ile ne alakası var. Ben Bursa tribünlerini ya da Eskişehir tribünlerini yazmadım ki. Sercan'ı eleştirdim aşırıya kaçan hareketinden ötürü. Yakışmadığını söyledim. Sonuçta o Türk futbolunun değeri. Burada hiç Bursa-Eses muhabbetine girmeyeceğim. Zamana bırakıyorum her yaşananı.
Yorum Gönder