25 Aralık 2009 Cuma

Neden Eskisehirspor?


Bilindigi uzere eskisehirspor.com , her yastan Eskisehirsporlunun bir araya geldigi, Eskisehirsporla ilgili haberleri en detayli ve dogru bir sekilde takip edebileceginiz, guncel bir site. Ayrica sitenin forum kismida gerek icerik kalitesi, gerekse aktif kullanici sayisi bakimindan diger futbol forumlarinin oldukca ilerisindedir.

Gectigimiz gunlerde sitenin forum kisminda acilan "Neden Eskisehirspor?" basligi altinda, forum yazarlari, Eskisehirsporlu olmalarinin kendilerince nedenlerini siraladilar, bende bunlari blogumuzun siz degerli takipcileriyle paylasmak istedim. Iste onlardan bir kaci ;


ersoz ; (23)
Çünkü, geçenlerde bir arkadaşımla buluştuk... Baba adayı olduğunu söyledi çok sevindim.. Sonrasında isim olarak ne düşünüyorsunuz dedim.. Verdiği cevap : "kararsız kaldım, Fethi-Nihat-Ender üçlüsünden biri ama.. " dedi ve ekledi.. "şimdi siyah-kırmızı bebek ürünü bulmam lazım"

Yeni çocuk sahibi olmaya heveslenen insanın aklına normal şartlarda bunlar gelir mi allah aşkına? Eskişehirsporluysa gelir.. Ben de işte tam bu yüzden Eskişehirsporluyum... Seçkin insanlarla aynı duyguyu yaşamanın erdemidir Eskişehirsporlu olmak...

ati26; (25)
Hani bir kiza asik olurda, onu her gordugumuzde acayip bir heyecana kapiliriz ya...
Eve giderken sirf onu gormek icin yolumuzu degistirir, karsilasip iki cift laf etmek icin ne dualar ederiz,
Elimize bir kagit kalem gecse, kendimizi onun ismini karalarken buluruz
Dinledigimiz her sarki bize onu hatirlatir,baktigimiz her yerde onu goruruz
Uykusuz gecelerimizin, nedensiz gulumsemelerimizin sebebi odur,
O herseyin en iyisine layiktir, ona bisey olacak diye odumuz patlar....


Iste boyle birsey diyecem AMA DEGILSmile Bunlar gecici hevestir, bu tur asklarin herzaman bir sonu vardir.

Eskisehirsporluyum CUNKU OMUR BITER, BU ASK BITMEZ..!!!


mmt26; (24)
Hani derler ya 'futbol sadece futbol değildir' diye,
işte benim gözümdede 'Eskişehirsporluluk sadece bir futbol takımının taraftarı olmak değildir'.
En başta Eskişehirsporluluk 'koyun' olmamaktır ,
bozuk düzene dur diyebilmek , tekere ilk defa çomak sokabilmektir, buna cesaret edip başarabilmektir,
tarihinin en kötü zamanlarında olsa bile sevdasına sadık kalmak, üç istanbul takımına köle olmaya direnmektir Eskişehirsporluluk,
Eskişehirsporluluk bazen birisine saatlerce esesi anlatmak, bazende bu sevdayı paylaştığı insanlarla saatlerce 'esesim için ne yapabiliriz' deyip kafa patlatmaktır...

Kısacası bir ortama girdiğin anda, senin için 'ooo ESESLİ gelmiş' denildiğinde, farkını anında ortaya koymaktır ESESLİ olmak,

işte ben bu şekilde yaşayan gönüldaşları tanıma şansım olduğu için ESKİŞEHİRSPORLUYUM..


mecek; (45)
Eskişehirsporlu olmak her dağı aşdığında Kızılelmasını bulamayan Türk atlısının bulmak için sıradaki dağın ardına at koşturmasıdır.
Eskişehirsporlu olmak Ferhat gibi zorlukları kolay kılan ve dağlar deldiren sevdalanmasıdır.
Eskişehirsporlu olmak Fatihin olmazları başarmak için gemilere dağ aşıran zeka pırıltısında buluşmakdır.
Eskişehirsporlu olmak Anadolu potasında eriyerek tüm fikirlerin bir kapta kucaklaşmasıdır.
Eskişehirsporlu olmak yanında senle birlikte göğsünü yırtarcasına bağıranı kardeşten öte sevmektir.
Eskişehirsporlu olmak yapılagelen olağan şeyleri değil hiç yapılmamışları yapmaktır.
Eskişehirsporlu olmak sporun ahlaklıca yapılanını sevmektir.
Eskişehirsporlu olmak siz artık bittiniz dendiğinde ben yaşıyorsam ESES her zaman var olacak diye haykırmaktır dünyaya.
Eskişehirsporlu olmak başkaldırıdır bizans mahzenlerinde çevrilen entrikalara.
Eskişehirsporlu olmak kulubemsi stadını saraylar kadar muhteşem bir yapıya dönüştürmekdir içine girdiğinde.
Eskişehirsporlu olmak dosta dost, düşmanım diyene rakib olarak yaklaşmaktır.
Eskişehirsporlu olmak kömürün karasından, ateşin kızılından gökkuşağını yakalamaktır.
Eskişehirsporlu olmak sevdasının ardından mesafeleri yakın etmektir.
Eskişehirsporlu olmak Anadolu ateşinde ısınmayı sahte limanlara tercih etmektir.
Eskişehirsporlu olmak bir hesap soruştur ezberletilmeye çalışılan cüce hikayelere.
Eskişehirsporlu olmak yoksunluklara aldırmadan kendi varlığından destan yaratmaktır sahte masallara inat.
KISACASI ESKİŞEHİRSPORLU OLMAK BİR SEVDA DIR.


pasacocuk; (27)
eskişehirsporluyum çünkü;efendiyim,çünkü okuyorum,çünkü biliyorum,çünkü farkındayım,çünkü keşke demek istemiyorum,bu yüzde eskişehirsporluyum

26_26_26; (47)
Neden arıyorum ama bulamıyorum,acaba ben neden EsEs liyim!

oaae; (44)
Aydın'lıyım ama ESKİŞEHİRSPORLUYUM.Var mı itirazı olan

kesdal; (46)
Eses güneştir.Sene 1967 ya da 1968 olsa gerek,daha iki veya üç yaşındaydım .Mihalıççık'taydık.Sabah olmuştu uyanmıştım ve yattığım yerden annemin gaz lambasını söndürdüğünü görüyordum.O sıralar sokaktaki abilerden sıkça duyduğum bir sesleniş aklıma düştü.Fener dünyayı yener Eses'e gelince fıs diye söner.Demek Eses varken öyle, fenere, gaz lambasına falan gerek yoktu,demek Eses karanlığı yok ediş başkaldırıştı.Demek Eses bir güneş kadar aydınlıktı,Eses bir güneşti.

yoncaci; (62)
Yıllar yıllar yıllar önce; ülkemizde ilk defa kurulan ikinci ligden ilk defa şampiyon olarak birinci lige çıkan Eskişehirspor, Bursasporla olaylı bir final maçı oynamış, olaylar maçtan yani Eskişehirspor'un birinci lige çıkıp Bursaspor'un ikinci ligde kalmasından günler sonrada devam etmişti. Bu arada Bursalılar 26 plakalı otomobil ve otobüsleri taşlıyorlardı. 18 yaşındaydım ve bunları gazetelerden okuyordum. O sıralar Beşiktaşlıydım, Eskişehir'i görmüşlüğüm yoktu, akrabam ve bir tanıdığımda yoktu, bir anda Eskişehirspor sempatizanı oluverdim ve bir haylide abarttım. O genç yaşımda bana dönek dediler, yuhaladılar... tınmadım. O gün bu gündür kırmızı ve siyahı yan yana gördüğümde bir tuhaf olurum. Eskişehirsporluluk başka bir şey. Yani "müthiş" bir şey.

Baba; (34)
25 yılımı verdiğim, onursal başkanının evine kadar gittiğim, atamdan edindiğim(Babamın etkisiyle) Beşiktaş'dan çok daha mazlum çok daha mahsun ve çok daha halk takımı olduğu için ESKİŞEHİRSPOR. On binler değil, Yeni Bosna Stadı'nda 17 kişinin omuz omuza gelmesinin kutsallığına saygı duyup, önünde eğildiğim için ESKİŞEHİRSPOR. Caddelerini, sokaklarını evim saydığım, bir kentin benim kentim olduğunu bildiğim için ESKİŞEHİRSPOR. Doğuştan almadım belki zehiri, ama; son nefesime kadar seveceğim ESES'İ, ESKİŞEHİR'i... Yetmez mi?

2simsek6; (36)
Stadında maç seyretmeyemi geldiniz diye soran taraftarı olduğu için ES ES liyim..


Caresizim Mecbur Bu Veda

Turcell Super Lige gectigimiz sezon tekrar donen Eskisehirsporumuz, 2. sezonun ilk yarisini 25 puanla 9. sirada tamamladi. Gectimiz sezonun istatistikleriyle bu sezonun kileri karsilastirdigimizda arada cok buyuk bir fark olmasada, Eskisehirsporumuz bu yil dusme hattindan uzak, rahat bir sezon gecirecege benziyor, benziyordu..

Evet benziyordu, taa ki ard arda yasanan sakatliklar ve buna bagli olarak kaybedilen puanlara kadar. Sonu pekte aydinliga cikmayacak bir yola girmis bulunduk. Taraftarlarimizin bir kismi sabir olgularini malesef kaybetti. Onlara gore KOTU olan bu gidisatin tek sorumlusu Riza CALIMBAYdi. Gerekceleri Hocanin vizyon sahibi olmamasi ve takima guzel futbol oynatamamasiydi. Aslinda bir bakima haklilar fakat bu kadar acimasiz elestiriler niye? Bu elestiriler takima zarar vermekten baska biseye yaramaz, yaramadigini bir cok defa gorduk, sanirim bundan sonrada gormeye devam edecegiz.

Diyarbakir macindan sonra Hocamiz cok guzel bir sey soyledi "kisiler gelip gecicidir, aslolan Eskisehirspordur". Yillardan beri bizim felsefemizde bu degil miydi zaten?

Youla krizininde patlak vermesiyle takimimiz bir kac hafta oncesine kadar aklimiza bile gelmeyecek bir kara bulut kumesinin icine girdi. Bunun da sorumlusu Riza Hocaydi, cunku Youlayi o getirmisti ve takimda tutup ondan faydalanmasini bilememisti.

Gectigimiz sezondan beri yerel medya Hocamizi acimasizca elestiriyordu, yonetimden yeterli destegi goremeyen Riza Hocanin tek destegi taraftardi. Yasanan son olaylardan sonra taraftar desteginden de yavas yavas mahrum kalmaya baslayan Riza Hoca`nin sezon sonuna kadar Eskisehirsporda kalabilecegini dusunmuyorum. Cunku olanlar onu hayli yipratmisa benziyor.

Kupada buyuk hedefler pesinde olan ESESimiz Ocak ayi icerisinde istedigi sonuclari elde edemezse ligin ikinci yarisina yeni bir hocayla baslariz. Ya da en gec sezon sonunda Riza CALIMBAY ve Eskisehirsporun yollari ayrilir.

Dilerim bunlarin hic biri olmaz, ligin ikinci yarisinda daha guclu ve basarili bir Eskisehirspor izleriz. Hocamizda bu kadar agir elestirileri, yasadigi bu kotu olaylari haketmedigini, bugunlerde kendisini zor durumda birakan insanlara bir kez daha ispatlar.

11 Aralık 2009 Cuma

Yeter Hocam


Rıza Çalımbay 2 sezondur akmasa da damlayan bir takım yarattı. İnişler çıkışlar olan, her takımdan içerde dışarda puan alabilecek güçte; ancak gerek tecrübesizlik, gerek kadro genişliğinin olmaması bizi orta sıralarda dolanan tipik "Anadolu Takımı" haline getirdi. Zamanla aşılır dedik, 12 yılın pasını atmaktan bahsettik. Yeni stad, zamanla oturacak takım iskeleti ve o meşhur kadro genişliğine artık detayına inmeye gerek olmayan Büyük Eskişehirspor Taraftarı eklenince önümüzdeki yıllarda şampiyonluk sözcüğünü telaffuz etmek şaşırtmamalı kimseyi...

Ancak, bu büyük taraftarın sabrının zorlandığı bir husus var ki, yeter hocam dedirtiyor.

Bugün Eskişehirspor'un Eskişehirspor olmasını sağlayan, yıllar önce kendi şehrinin oyuncularından oluşan bir ekiple sarı-kırmızı-lacivert-siyah-beyaz farketmeksizin galibiyeti hedeflemesiydi.. Her maçtan galibiyet çıkmazdı elbet, ama en azından, evinde oynadığı maçta 1-0 geride dakika 85'te savunma oyuncusu almazlardı o yıllarda.

Bütün şehir kenetlenmiş tek bir sevdanın peşinde koşarken takımın başına getirdiğimiz, kendisine sevdiğimizi emanet ettiğimiz Rıza Hoca, her sezon Beşiktaş'tan 2-3 oyuncu alarak aklınca bizim için günü kurtarıyor, Beşiktaş'ın da taze oyuncularının pişmesine katkıda bulunuyor. Sonra Feridun Düzağaç Radikal gazetesindeki köşesinde Eskişehirspor için Beşiktaş'ın geri dönüşüm kutusu deyince verilecek cevap kalmıyor bize...*

Acı, ama gerçek! son bir buçuk sezonluk periyotta sürekli adı başka bir takımla anılan hocamız, bunun aksini göstermek adına zerre çaba sarfetmiyor. Hatta, Demirören'den hala futbolcu rica ediyor.. Hem de komik bir biçimde : "Tabata size lazım değilse bize verin, çok güzel oynar bizde." Belki kelimesi kelimesine böyle değildi sözler ama sonuç bu.. **

Şimdi, sormak istiyorum, bu sezon bizim hedefimiz nedir? İlk 5 deniliyor. Ama, kolay olmaz ilk 5'e girmek. Ayrıca, henüz olası Avrupa Kupası maçları için yeterli donanıma sahip de değiliz. Dolayısıyla, yönetim yeni stad projesini hayata geçirirken, kurumsallık üzerinde çalışırken (çalışmadıkları aşikar ya, neyse) Rıza Hoca'nın da takımı altyapıdan gelen oyuncularla genişletmesi, önümüzdeki 5 yılın kadrosunu oluşturması daha uygun olmaz mı?

Bu taraftar yıllarca şikayet etmeden alt liglerde sevdasının peşinden koştu, saman alevi gibi parlayıp bir sezon 5. olup, diğer sezon küme düşmemeye oynamaktansa, yine sabredip 1-2 sezon orta sıralarda ligi tamamladıktan sonra inmemek üzere zirveye çıkmayı, istikrarı korumayı tercih eder...

Karar yönetim ve Rıza Hoca'nın...