14 Ağustos 2010 Cumartesi

O anlar bizimdir

Bu sene GB maıyla merhaba diyoruz Süper Lig'e. O anlar'dan biri daha geliyor bizim için. Geçen sene de yaptığımız gibi yine O anlar yazımızı paylaşıp, tüm dileklerimizi sezon sonunda O an'ı beraber yaşamak...

Hayatımızda O anlar o kadar fazla ki, bazılarının değerini anlamak zor, anlayınca da yaşamak o kadar değerli oluyor. Bugün binlerce Eskişehirli'nin, Eskişehirsporlu'nun hissettikleri O an'da aynı duygular olacak...

Yıllar önce Atatürk Stadı'na girmek için yollar arayan, stadın demir parmaklıklarının arkasından içeriyi görmeye çalışan o çocukların bugün, bir kısmı sezonun ilk maçına deplasman otobüsüyle gitmenin gururunu yaşarken, diğerleri de radyo başında hayattan kopuk bir 90 dakika yaşayacaklar. O anlar onlar için o kadar değerli olacak ki, her kalbin heycanı sanki tek yürekmiş gibi Eskişehir'de hissedilecek.


Bunlar geçen sezon Eskişehirspor'un 12 yıllık hasretini giderdiği sezonun ilk maçı öncesinde duygurlarımıza tercüman olan sözlerimizdi. Aradan 1 sezon geçti, Esesimiz Süper Lig'e tutundu, ama biz Eskişehirsporlu'lar, O anlar'ın değerini bilen büyük taraftarlar, heyecanımızı kaybetmeden geldik bugüne de, hatta hiç olmadığı kadar umut dolu olarak.

Umut doluyuz, sadece sezon sonunda puan tablosundaki konumumuz değil bizim umudumuz, biz gerçek Eskişehirspor ruhunun yavaş yavaş geri döndüğünü hissetmenin heyecanı içindeyiz. İlk yıllarımızda şampiyonluğun ne demek olduğunu bile bilmeyen, oynadıkları oyundan zevk alan ve tüm Türkiye'ye bu zevki tattıran ama şampiyonluğu son haftada kaçıran bir takım ruhunun geri döndüğünü görmektir bizim umudumuz. İnanıyoruz ki Eskişehirspor için başarıdan geçen yol da bu yoldur.
Bugünü görmek için çok çalıştık, çimsiz sahalardan, tribünsüz stadlardan geçtik, türlü söylentilere göğüs gerdik, çoğu takımın yaşamadığı şeyleri yaşadık. Evet yaşananlar hep tecrübe oldu, O anlar'ın değerini arttırdı, aynı bir insanın yaşamı gibi.

Bugün 09.08.2009, saat 21.00'da O an'ın heyecanını hep birlikte, tek yürekte paylaşacağız yine... Kimsenin karışamadığı o duyguyu yaşamanın gururuyla, yeni sezonumuzun camiamıza hayırlı olmasını diliyorum.

12 Ağustos 2010 Perşembe

ETB nasıl olur?

Güzel olur... Yeter ki, gerçekten tek ses olmasını bilebilsin...

Kuruluşundan 45 yıl geçmiş bu takımın. Anadolu'da, hatta Türkiye'de ilk düzenli taraftar oluşumunu sağlamış, deplasman kültürünü Türk futboluna sokmuş, bir açıdan güzel de yapmış ama her nedense bir türlü bu birliği sürekliliğe çevirememiş ve bayrağı İstanbul'a teslim edip kendi kabuğuna çekilmiş...

Yılların yaşlandırdığı takımla yaşlanan bir taraftar topluluğu olmamış bu takımın. Olanı yok edip yenileri kurma çabasıyla geçmiş işte zaman... Fazla değil daha 3-4 yıl öncesine daynanan oluşmlarla 45 yıllık bir mazinin temsili var bu ülkede. Kime sorsan hangi oluşumda olduğunu kendi de bilmiyor. 3-5 tane isim sayıp, bir şeyleri kabullendiğini sanıyor. Halbuki, sen kendini teslim ettiğin kadar, tribünde de seni temsil eden bir taraftar oluşumunun olması gerekliliğinin farkında değil bu taraftar. Farkına varan da kendini öne çıkarma çabasıyla yeni uydurmalarla, daha da işleri komplike etme derdinde.

ETB yani Eskişehirspor Taraftarlar Birliği girişimi, 30 civarında irili ufaklı taraftar oluşumlarının tek sesi olma çabası içinde. Olup olamayacağı tartışılır ama şu anki haliyle dertlere deva olacak bir düşünce yapısına ve girişime sahip değil. Nasıl ki, bu oluşumlar hala içten yönetilmeye devam edilecekse, ETB tarafından alınan kararlar da o kadar yüzeysel kalmaya devam edecektir.

Bu durum hiç te takım için tek ses taraftar oluşumuna benzemiyor. Hani bir mantık vardır, olursa olur olmazsa canın sağolsun, işte bu mantıkla hareketin başlanmadığının kanıtlanması için şimdi sözel ve yazısal olarak yapılan açıklamaların, uygulamaya geçirilmesi gerekmektedir. Özellikle büyük bir takım olma yolunda yapılmaması gerekenleri yapan bazı küçük oluşumların önüne geçilmesi anlamında yapılan açıklamaları biz de canı gönülden destekliyoruz ve gerçekten bunun uygulanmasını istiyoruz.

Ayrıca en başta sorulması gereken soruya yazımın en sonunda cevap vereceğim. Bu kadar çok oluşumun mevcut olması normal mi, faydalı mı? sorusuna sadece normal de faydalı da değil! diyeceğim ve yorumu size bırakacağım. Enteresan...