Kendimi sıkı bir Eskişehirspor taraftarı olarak tanımlarım. Bunu kimseye kanıtlamak gibi bir çabam da yok aslında. Gelgelelim son 4 senedir işim ve çalışma saatlerim vesilesiyle bir türlü maçlara katılma fırsatını yakalayamadım hatta televizyondan bile izleme şansım olmadı bir çok müsabakayı. Fakat, aklımda hep Esesim ve efsane taraftarı oldu. Her yerde onlardan gurula bahsettim, dünyanın her yerinde adlarını aldım, hem de tahmin edemeyeceğiniz bir çok yerde. Bu sırada bir de dünya tatlısı bir Eses taraftarı ailemize katılınca doğal olarak, ki olması gerekenin olduğu gibi, aileye ayrılan vakitin artması kaçınılmaz oldu.
Her maçta sırtımı dayadığım, omuz omuza Espana söylediğim büyük taraftarların arasında dost dediklerim oldu. Evet beraberken Esesimiz en büyük ortak noktamızdı ama dost dediğimiz insanların hayatımız içinde farklı bir yerinin olması gerekmez miydi? Benim için de öyle oldu. Kimseyi Eses'e gösterdiği ilgiyle yargılamak gibi bir hataya düşmedim ya da ilgisizlikleriyle onlardan uzaklaşmadım. Ama dost dediklerimin beni anlamak veya düşünmek gibi bir duygularının olmadığını farkettim bu süre zarfında.
Kimse kızmasın lütfen, aile ve dostlar benim için daha önemli. Senelerce omuz omuza tezahürat yaptığım dost dediklerim İstanbul'a Esesimin maçına gelip beni erteliyorsa hatta aramıyorsa, benim için de artık yoktan farklı değiller. Burada Eses'i kıskanmak değil yaptığım tam tersi. Ortak noktamız da bile bir haberim olmuyorsa ne anlamı var ki beraberliğimizin...
Son olarak ders çıkarmak isteyenlere Jasikevicius'tan bir mesaj...
https://www.facebook.com/onediospor/videos/1698326367130925/
21 Mayıs 2017 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder