27 Haziran 2009 Cumartesi

Ümit Karan İmza Töreni

Ümit Karan'ın imza töreni tüm taraftarlarımıza açık olarak Atatürk'te yapıldı. Saat 18.00'de başlayan törende Karan 3000 dolayında taraftarımızla buluştu ve bu töreni Lig Tv de canlı yayınla ekrana getirdi. İmza töreninde konuşan Başkan Halil Ünal Ümit Karan ile anlaşırken kendisinin "Galatasaray ile aramdaki sorunları çözün bu büyük camiaya seve seve gelirim." dediğini, açığın üstünü kapatmak istediklerini fakat bunun için desteğe ihtiyaçlarının olduğunu söyledi. Belediye başkanımız destek verdeği takdirde elimde çok güzel projeler var dedi. Yılmaz Büyükerşen ise destek olacaklarını teyid etti. Youla için Fransa'ya gidip bonservisini alıp döneceğini, sezon açılışının bu sezon için bedava olacağını söyledi. Ayrıca stoper ve orta sahaya kaliteli takviyeler olacakmış. Takım otobüsünün yenilenmesi de gündeme geldi.

Ümit Karan, Youla, El Saka ve Ragıp transferleri gayet iyi. Batuhan için de Beşiktaş 1 sezon daha vize verirse çok iyi takım oluruz. Forma yarışı özellikle forvet hattında çok kıran kırana olur. Ayrıca Adem Sarı ve Veysel Sarı kaliteli, genç ve dinamik olarak değerlendirilebilecek transferlerimiz. Stoper ve orta saha için düşünülen transferler de kaliteli olursa bu sezon daha iyi yerlerde olabiliriz. Taraftarlarımızın açığın üstünün kapatılması için başkana yaptığı baskı da sonuç vermiş. Açık tribünde 15000 kişi aynı anda bağırıyor fakat ses karşı taraftan duyulamıyordu. Açığın üstünün kapatılması çağ dışı kalmış tribünlerimize biraz olsun konfor da getirecektir. Karlı ve yağmurlu havalarda o taraftar ne çileler çekiyor bir bilseler. Açığın üstünün kapatıldığı gün hayallerimiz gerçekleşmiş olacak. Gittiğimiz stadlarda imrenerek baktığımız tribünlerin standartlarında olmasa da bu taraftar bunu çoktan haketmişti.

Ne de güzel demiş şair:

Karanlık Günlerin Geride Kalsın
Ümitlerin ESES ile Essin
Hoşgeldin Ümit Karan

26 Haziran 2009 Cuma

Ümit Karan transferi


GSli arkadaşlar için tam bir hayal kırıklığı Ümit Karan. 1-2 sene dışında formda olduğu, takımın zirvesine yerleştiği anlar çok az. Bu 1-2 sene yeter mi GS taraftarına bilemem. En azından ilk geldiği sene şampiyon takımın ilk 11 forvetiydi. Bunu görmezden gelmemek lazım. Geçen seneler içinde takımda değerinin bilinmediği bir gerçek. Şampiyon olunan sezonlarda bile hep arka plana iteklenmiş bir oyuncu olarak kaldı GS'da. 2 sene önce Avrupa takımları peşindeydi, şimdi 33 yaşında EsEsimiz'e imzasını atacak. Türkiye çapında bir oyuncuyu kadroya katmanın verdiği gururu yaşıyoruz elbette. Eminim Sivasspor'dan, Kayserispor'a kadar her takımın taraftarının kendi takımlarında görmek istediği bir oyuncu Karan. Bu bize daha bir mutluluk veriyor.

Karan Eskişehirsporlu artık. Bunu gönül rahatlıyla söylemek çok güzel. Eses için atacak gollerini. Aslına baktığınız zaman, Karan daha önce Esesimiz için ilk golünü atmıştı zaten. Geçen sezon Atatürk'te oynadığımız ve GS'a karşı 4-2 galip geldiğimiz maçı hatırlayalım. Murat Önür'ün füzesinde Ümit'in her ne kadar şanssızlıkla olsa da klas vuruşuyla köşeyi gördüğü golü. Bu gol Ümit Karan'a yazıldı ve böylece Eses için ilk golünü atmış oldu. Bundan sonraki gollerini 2 den başlayarak sayalım lütfen.

Herkese hayırlı olsun. Hoşgeldin Karan 99!

Bu arada Bülent Abimizin Akarbaşı'ndaki yazısını okumadan geçmeyin.

23 Haziran 2009 Salı

Başkanın Ağzından

Başkan Halil Ünal katıldığı bir spor programında özetle şunları söyledi:

-Ümit Karan ile 3 yıllık anlaşma sağlandı. Kendi kulübü ile olan küçük pürüzlerin giderilmesi bekleniyor.

- Batuhan için Kulüpler Birliği toplantısından sonra Demirören ile görüşeceğim, kendisi takımdan ve şehirden çok memnun ve kalmak istiyor.
- Youla ile 2 yıllığına anlaştık. Yarın belgeleri geliyor. Anderson'u gönderip yerine bir yabancı forvet daha almayı planlıyoruz. Böylece forvet hattımız önümüzdeki sezon bu şekilde olacak.

- Engin Baytar için İlhan Cavcav 2 milyon Euro istiyor. İndirim yapılması için görüşmelerimiz devam ediyor.

- Yeni stad için TOKİ ile anlaşma halen sağlanmış değil. Fakat Atatürk Stadyumu'nda yenileme çalışmalarımız olacak. Açığın üstünü kapatacağız.

- Yeni sezonda forma için Puma ile anlaşıldı. 5 farklı model olacak. Bazı bölgelerde gri renk de kullanacağız. Klasik çubuklu forma yerine daha geniş çubukları tercih ettik. Sezon açılışında yeni formalarımızı taraftarlarımıza sunacağız.

- Kombine satışlarımız hızla devam ediyor. Çok yoğun bir ilgi var. Sadece açık için 15 Temmuz 2009 tarihine kadar 10000 kombine satma hedefimiz var.

21 Haziran 2009 Pazar

Sir Abdullah Gegiç #1

Sir Abdullah Gegiç'in 1965-1966 sezonunda çalıştırdığı Partizan Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası'nda çok başarılı maçlar çıkararak sırasıyla Nantes, Verder, Sparta Prag ve Manchester United takımlarını elemiş, finalde Real Madrid'e karşı son 15 dakikaya 1-0 önde girmesine rağmen maçı 2-1 kaybederek ikinci olmuştu. Bu maç Gegiç'in kariyerindeki en önemli maçlardan biridir. Maçın acısını yüreğinde her zaman yaşatmak için ilk çocuğuna maçın oynandığı "Brüksel" ismini vermiştir. Diğer iki oğlunun adı da "Anadol" ve "Kadir". Anadol, ismini hocanın Anadolu'da futbol ihtilalini Eskişehirspor ile gerçekleştirmesinden, "Kadir" ise bir Kadir gecesi doğmasından alıyor.

Gegiç Türkiye'ye geldiğinde istatistiklere göre o sezon Avrupa'da ikinci, dünyada üçüncü sıradadır. Türkiye'ye gelmesinde duygusal nedenler ağır basmış. Rahmetli babası Türkiye'yi çok seven ve Türkçe bilen biriymiş. Ailesi ile temasa geçtiğinde babası "Abdullah, beni baban olarak kabul ediyorsan hangi şartlar altında olursa olsun Türkiye'ye hizmet edeceksin...Bu benim sana son vasiyetimdir." deyince Fenerbahçe'nin teklifine hayır diyememiş. 1966-1967 sezonu bitiminde Fenerbahçe'yi şampiyon yapamadığı için Fenerbahçe'den ayrılarak Eskişehirspor'a altın çağını yaşatmaya gelmiştir.

Eskişehirspor serüvenini başka bir yazıda daha ayrıntılı olarak yazmayı uygun görüyorum. Bu vesile ile Sir Abdullah Gegiç'i ölümünün ilk yıldönümünde saygıyla anıyoruz.

Kaynak: Anadolu Yıldızı Eskişehirspor, Özgür Topyıldız

20 Haziran 2009 Cumartesi

Trene Binerken #1

Eskişehir halkı için Devlet Demiryolları çok önemli bir kurumdur. Eskişehir'in tam merkezine kurulmuş olan Türkiye Lokomotif ve Motor San. A.Ş. (Tülomsaş) de Eskişehir'in gelişme sürecinde çok önemli bir rol üstlenmiştir. Eskişehir'de kime sorsanız mutlaka bir yakını bu şirkette çalışmıştır. Bunun yanında demiryolu açısından bakıldığında Ankara ve İstanbul'un ortasında yer alan Eskişehir Gar'ı bu iki büyük şehrin köprüsü olmuştur yıllarca. Demiryollarının en sadık müşterileridir Eskişehirliler.

Eskişehirspor taraftarı da çoğu deplasman organizasyonunda bu sadakati göstererek treni kullanır. Hafta sonu yemekli vagonda seyahat edenler mutlaka taraftarlarımıza rastlamıştır. Maça gitmeyecek bile olsa yemekli vagonda Eskişehirspor forması ile birileri mutlaka bulunur. Bu kale muhafızlarının nöbeti gibidir bazen. Yemekli vagon Eskişehirspor'un kalesidir. Kimseye kaptırılmaz. Bazı deplasmanlarda paylaşılır sadece. İleriki yazılarımda tren yolculuğu ile gittiğim deplasmanlar hakkında paylaşımlarımın bulunduğu bir yazı dizisinin başlangıcı bu yazı olsun istedim.

Hızlı tren Ankara-Eskişehir arasında seferlere başladı. Hatta takımımız ve bazı taraftarlarımız Ankaragücü deplasmanına hızlı tren ile gitmişti. Bu teknolojik gelişim sürecinin futbol ve taraftar için çok yararlı olacağından hiç şüphem yok. Umarım hızlı tren Eskişehir-İstanbul arasında da planlandığı tarihte faaliyete geçer. Hızlandırılmış tren kazasında 3 arkadaşını yitiren bir Eskişehirli olarak bir daha böyle kazaların yaşanmaması için gereken hassasiyetin gösterilmesini bekliyorum. Harcanmayan milyonlar o kaybedilen canlardan daha mı değerli? Herşeyi ile tam güvenli bir demiryolu sistemi oturtulmasını umuyorum.

19 Haziran 2009 Cuma

Doğuşun İhtilal Gibiydi


Ondokuz haziran

bindokuzyüz altmış beş

saatin önemi yok

muhtemelen güneşliydi gökyüzü

hafif hafif esiyordu

Muttalıp Çayırı’nda rüzgar

Ezanlar hep saba makamında

okunuyordu minarelerden

Aşklar sanki hazan mevsimindeydi

Eskişehir’de sanki,

Gözler dahi suskundu

Eskişehir’de o gün

Çocuklar bile ağlamadı

Belki de bu suskunluk

Bir fırtına öncesini tanımlıyor

Belki de bulutlar

Amansız şimşeklere gebeydi...


Kentimin ileri gelenleri bir aradaydı

İçlerinden biri,

foterini ön tarafından tutup

masanın üzerine koydu,

o an gözler konuşmaya başlamıştı

o adamın gözleri

Aziz başkanın gözleri

masanın etrafındaki gözleri tek tek dolaştı


Adam ayağa kalktı

oradakilere hitaben bir şeyler söyledi

son cümlesiyle birlikte

Eskişehir’de fırtınalar koptu;

Arkadaşlar; Eskişehir’de

bir fabrika kurar gibi,

Eskişehirspor’u kuracağız...



Bu kutlu sözler

bir anda tüm kente yayıldı

fırtınanın gücüyle

bulutlar birleşti

şimşekler çaktı

nerede bir siyah varsa

yanına hemen bir kırmızı konuldu

Eskişehir yanıyordu

kara kızıl bir sevda ateşine düşmüş kentim

cayır cayır yanıyordu

Doğuşun bir ihtilal gibiydi ESES’im...


Kara kızıl yangının kıvılcımları

Anadolu semalarında yıldız oldu

artık, her yerde şimşekler kırmızıydı

futbolun emperyalistleri

köşe bucak kaçıyordu

şimşeklerin gazabından

doğuşun bir ihtilal gibiydi ESES’im...


*Selahattin Erdoğan bu şiiri Eskişehirspor'un 44. Yıldönümü şerefine geçtiğimiz günlerde yazmıştır. ESESİM olarak kendisine teşekkürlerimizi iletiyoruz

16 Haziran 2009 Salı

Sezonun İlk Transferi


Eskişehirspor Kulübü resmi sitesinde yapılan açıklamaya göre;

Yeni sezon transfer görüşmeleri için İstanbul'da bulunan transfer komitemiz Kayserispor'un orta saha oyuncusu Ragıp Başdağ ile anlaşmıştır. Ragıp Başdağ resmi imza için yarın Eskişehir'e gelecektir.

http://www.eses.org.tr/haberdetay.asp?id=1322

Ragıp Başdağ Kimdir?

9 Haziran 1978 tarihinde Trabzon'da doğmuştur. Futbola Trabzonspor'un altyapısında başlayan Ragıp, 1997 yılında, profyesonelliğe ilk adımını burada attı. 2000 yılında bir başka Trabzon takımı Akçaabat Sebatspor'a transfer oldu. 2003 yılında ise o yıl yeni süper lige yükselen Sakaryaspor'un kadrosuna dahil oldu. 2005 yılında ise Sakaryaspor'daki performansı, Galatasaray'ın dikkatini çekti ve Galatasaray bu oyuncuyla 1 yıllık sözleşme imzaladı. Eric Garets bu futbolcuyu kadrosunda görmek istemeyince aynı sezon Kayserispor'a transfer oldu. Kayserispor ile sözleşmesi, 31.06.2010 tarihine kadar uzatılmıştır fakat Tolunay Hoca ile aralarında yaşanan sorunlardan dolayı, iki taraf sözleşmenin feshinde karar kılmıştır.

Defansif orta saha oyuncusu olarak bilinen Ragıp Başdağ, aslında oyunu iki yönlü oynayabilen, hırslı, tecrübeli bir ortasahadır. Kayserispor`da 2. kaptanlık yapamış olmasından dolayı, Ragıp`ın liderlik özelliğine sahip, saha içinde sorumluluk alabilen bir futbolcu olduğunu da anlayabiliriz.

Eskişehirspor`un mevcut kadrosundaki orta saha oyuncularına baktığımızda, Ragıp Başdağ`ın gelecek sezonda takımın değişilmez isimlerinden biri olacağını söyleyebiliriz.

Bu transferin iki taraf içinde hayırlı olması dileğiyle...

10 Haziran 2009 Çarşamba

BİY Esesim

Eskişehirspor'u yaşayıp sadece onu anlatmaya çalıştık. Bazen tabi ki farklı konulara da değindik. Ama konumuz genelde hep Eskişehirspor'du. Öncelikle bizlere değer verip okuyan herkese çok teşekkür ederiz.
Bugün itibariyle blogumuz Blog İdman Yurdu projesine eklenmiş bulunmaktadır. BİY'e üye blogların önceden de sıkı bir takipçisi olmama rağmen BİY ekibi ile tanışmam ancak Nike Halı Saha Ligi sayesinde olmuştu. Deepman ve beni çok sıcak bir şekilde karşılamışlardı.
Aynen öncekiler gibi bundan sonraki blog yazılarımızı da Eskişehirspor'a yakışır bir titizlik ve özveri ile hazırlamaya devam edeceğiz. Daha iyi bir blog için yorum ve önerilerinizi bekliyoruz.
Not:Blog İdman Yurdu reklamlarından gelmesi muhtemel küçük de olsa gelir başta Boğazın Kırmızı Şimşekleri olmak üzere taraftar oluşumlarımızın organizasyonlarına katkı sağlamak amacıyla kullanılacaktır.

5 Haziran 2009 Cuma

Rıza Çalımbay İmzaladı

12 yıl aradan sonra yeniden çıktığımız Süper Lig'de takımımızın sezonu başarılı sayılabilecek şekilde bitirmesini sağlayan Rıza Çalımbay Eskişehirspor ile sözleşmesini yeniledi. İstikrarın başarıyı getireceğini düşünüyorum. Önümüzdeki sezon daha kaliteli transferler yapabilirsek ve biraz da şans yanımızda olursa Avrupa'ya neden gitmeyelim?

3 Haziran 2009 Çarşamba

Xbox 360 Project Natal

Hepimizin evinde oyun oynayabileceği aletler mutlaka vardır. Hayatın keşmekeşliğinden, stresinden uzaklaşabilmek için zaman zaman içimizdeki çocukları beslemek zorundayız. Bu bazen küçük bir topaçla olabildiği gibi bazen de devrimizin en ileri oyun teknolojilerine sahip oyun konsollarıyla da olabiliyor. Çoğu kişinin evinde Playstation, Wii ve Xbox gibi oyun konsolları mevcuttur. Onlar olmasa da mutlaka bu işi gören yerlere gitmişliğimiz, oynayamasak da dokunmuşluğumuz vardır mutlaka. Bilinen ilk oyun konsolu 1972 yılında Magnavox tarafından Magnavox Odyssey ismi ile piyasaya sürülmüş. Biz onu göremedik belki ama çocukluğumuz Atari Salonlarında geçti. Sonra bilgisayar oyunlarıyla tanıştık. Yavaş yavaş yeni nesil oyun konsollarını tanıyabiliyoruz.

Ben de bu konuya çok meraklı olduğumdan yaklaşık 6 ay önce uzun bir araştırma sonrasında Xbox 360 aldım. 3k hatası denen ve bir çok etkenin sebep olabileceği bir sorunu var. Bunun yanında ülkemizde satılmadığından bu hatayı giderebilecek işin ehli yer sayısı da çok az. Neyse bu riske girerek aldım konsolu. Şu ana kadar hiç sorun yaşamadan oyun oynayabildim.

Bugün yeni projeleri ile ilgili haberi okuyunca şaşkına döndüm. İnanamadım. Hayallerimi süslüyordu, bir gün olacaktı ama hayallerimdeki bu kadar erken değil, bu kadar muhteşem değil, bu kadar hızlı ve etkin değildi.

Adı Project Natal. Wii'de kullanılan ve hareketleri algılamak için yine de bir kola ihtiyaç duyduğunuz teknolojiyi geliştirerek kamera, derinlik algılayıcı ve mikrofonla hareketlerinizi, sesinizi ve hatta mimiklerinizi algılayarak çok kısa bir zamanda tepki veren bir sistem. Artık havaya yumruk atarak rakibinizle kavga edebilecek, topa vurup gol atabileceksiniz. Oyunların kahramanı siz olacaksınız. İlk fırsatta konsoluma ben de alacağım bu sistemi. İlk aşamada fiyatın çok uçuk olacağı kesin. Biraz bekleyeceğiz tabi o zamana kadar hala 3k görmez ve ekonomik durumumuz elverirse :) Anlatmakla olmayacak en iyisi izleyin.

Bağımsız Eskişehirspor Taraftarları

Bundan önceki yazımda sizlerle taraftarlarımızın protestosu sonrasında yönetimin açıklamış olduğu gelir-gider tablosunu paylaşmıştım. Bunun üzerine taraftarlarımız ortak olarak yeni bir açıklama yapmıştır:

Değerli kamuoyuna;
Öncelikle yönetimimize talebimize kulak verip gelir gider tablosunu açıkladığı ve şeffaf bir kulüp olmak adına attığı büyük adım için çok teşekkür ederiz.
Ancak sadece gelir gider tablosunun açıklanması kulübümüzün mali durumunu net şekilde görmemize olanak vermemektedir. Bugüne kadar beklediğimiz halde ayrıntılı bir açıklama gelmemesi aşağıdaki soruları sormamıza neden olmuştur. Açıklanmasında fayda gördüğümüz hususlar aşağıda maddeler halinde sıralanmıştır:
1) Kulübümüzün şu an net borcu ne kadardır?
2) Bu borcun ne kadarı futbolculara, ne kadarı teknik heyete, ne kadarı tedarikçilere, ne kadarı yönetim üyelerine, ne kadarı bankalara, ne kadarı üçüncü şahıslaradır?
3) 2008-2009 sezonunda alınan kredilerin ne kadarı ödenmiştir? Kalan kredi borcu varsa ne kadar vade içinde ödenecektir?
4) Önceki yönetime ne kadar ödeme yapılmıştır? Önceki yönetime ödenmesi gereken borç var mıdır?
5) Yönetici katkısı olarak gösterilen 5.350.000 TL.’nin ne kadarı vecibe ya da kulübe bağıştır? Ne kadarı borç olarak verilmiştir? Bu 5.350.000 TL.’lik katkı kimler tarafından yapılmıştır?
6) Ara dönemde değişik kulüplere verdiğimiz futbolculardan elde edilen gelirler var mıdır?
7) Üye aidatlarından elde edilen gelir var mıdır?
8) Finansman Giderleri kalemi, banka kredileri faizleri midir?
9) 2009-2010 sezonun gelirlerinden kesilmek üzere ne kadarlık kredi limiti onaylanmıştır? Bu kredinin ne kadarı kullanılmıştır?
10) 2009-2010 sezonunda tekrar kredi çekme zorunluluğu ortaya çıktığında kullanabileceğimiz kredi limiti ne kadardır? Hangi gelirlerimiz teminat olarak gösterilecektir?
11) 2009-2010 sezonunun tahmini bütçesi ne zaman açıklanacaktır?
12) Önümüzdeki sezon hedeflenen 35 trilyonluk gelirin kaynağı nelerdir? Gelir getirici yeni projeler var mıdır?
Cevabını merak ettiğimiz yukarıdaki sorulara ilaveten gelir gider tablosunda da sorulması gerektiğini düşündüğümüz bazı hususlar gözümüze çarpmıştır.
1) Bildiğimiz gibi TFF tüm süper lig takımlarına eşit miktarda katılım payı olarak 4,200.000 TL. vermektedir. Yine bildiğimiz gibi galibiyete 328.000 TL., beraberliğe 164.000 TL. verilmektedir.
Bu hesaba göre;
10 Beraberlik x 164.000 = 1.640.000 TL.
10 Galibiyet x 328.000 = 3.280.000 TL.
Katılım Payı = 4.200.000 TL.
TOPLAM = 9.120.000 TL. yayın gelirimiz olması gerekir.
Bunun yanı sıra bu kalemde değerlendirildiğini düşündüğümüz Fortis Türkiye Kupası gelirlerini hesapladığımızda;
86.000 Dolar Gruplara katılım parası
100.000 Dolar Ankaragücü galibiyeti
50.000 Dolar Tokatspor beraberliği olmak üzere toplamda
236.000 Dolar bir gelir söz konusudur.
1 dolar kuru 1,50 ile hesapladığında 354.000 TL.ye tekamül eder.
Yayın gelirleri ile toplandığında toplam 9.474.000 TL. TFF geliri söz konusudur.
2) Açıklanan 2.114.000 TL. maç hasılatını evimizde oynadığımız 17 lig maçı, 3 kupa maçı toplam 20 maça bölersek maç başına 105.700 TL. maç hasılatı yapar. Bu maç hasılatını her maç için 7.500 kişiye bölersek 14.09 TL. kişi başı gelir elde edilmiştir sonucunu çıkarırız. Hepimizin gördüğü maçlarımızı 7.500 kişinin üstünde kişi izlemiştir ve yine hepimizin bildiği gibi bilet fiyatlarımız kişi başına düşen 14.09 TL.’nin üstündedir. Kapalı ve VİP kombinelerden hiç satılmamış olması dikkatlerden kaçmamıştır. Bu gelir kaleminin tekrar gözden geçirilmesinde fayda olduğuna inanmaktayız.
3) Reklam gelirlerimiz birçok süper lig kulübünün üstünde bir tutardadır. Yönetimimizi bu konuda tebrik ediyoruz. Reklam vererek kulübümüze destek olan firmalara da şükranlarımızı sunuyoruz.
4) ESstore’un gelir gider farkından anlaşılacağı üzere 80.000 TL. zarar ettiği gözükmektedir. Kar marjının çok yüksek olduğu ürünlerde bu zararın normal olmadığına ve ESstore’un daha ciddi şekilde denetlenmesi gerektiğine inanıyoruz.
5) Gelir gider tablosunda 300.000 TL. olarak belirtilen 2008-2009 sezonunda yediğimiz cezalar toplamı 249.000 TL’dir. Dökümleri aşağıdadır:

Hacettepe
30.000
Gençlerbirliği
5.000
Sivasspor
7.500
Bursaspor
9.000
Galatasaray
7.500
Fenerbahçe
47.500
Ankaraspor
2.500
Ankaragücü
5.000
İBB
10.000
Kocaelispor
10.000
Bursaspor
15.000
Galatasaray
5.000
Ankaraspor
5.000
Beşiktaş
80.000
Konyaspor
10.000
TOPLAM
249.000

Kulübümüzün geleceği ve kurumsallaşması adına büyük önem teşkil ettiğini düşündüğümüz yukarıda sözü edilen maddeler halindeki soruların, yönetimimiz tarafından belgeler ile açıklanmasının kurumsallaşma adına bir milat oluşturacağına inanıyor ve bunun her yıl sezon sonunda tekrarlanması sureti ile şeffaflık kültürünün yaratılmasının ilk adımı olacağını umut ediyoruz.

Bağımsız Eskişehirspor Taraftarları

2 Haziran 2009 Salı

Lisanssız Kulüp

Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'nun 02.06.2009 tarih ve 83 sayılı toplantısı:

***ESKİŞEHİRSPOR Kulübünün, Kulüp Lisans Sistemine başvuruda bulunulmamasından dolayı talimatlara aykırılık nedeniyle takdiren 6.000 TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına...

Ben de sportif, hukuki, mali, altyapı vb açılardan belirli bir seviyeye gelemediğimiz için süper ligde lisans alan 8 takım arasına giremedik sanmıştım. Oysa ne kadar da yanılmışım. Sanırım her açıdan çok iyi(!) olmamıza rağmen tek eksiğimiz başvuruda bulunmakmış. 6.000 TL para cezası da hiç önemli değil. Kasamızda 1 Milyon TL fazlamız var. Harca harca bitmez....

1 Haziran 2009 Pazartesi

Kayacan Erdoğan

1988 doğumlu Kayacan Erdoğan futbola 1994 yılında Eskişehir Şekerspor altyapısında başladı. Yaklaşık 8 sezon orada forma gidikten sonra takımının amatör kümeye düşmesi üzerine ayrılarak Gençlerbirliği'ne denenmek üzere gitti. Beğenilmesine rağmen yaşının küçük olması sebebiyle Eskişehir'e geri dönmek zorunda kaldı. Eskişehirspor altyapısı kendisine sahip çıktı ve şu anda 21 yaşında olan Kayacan A takıma kadar yükseldi. Eskişehirspor'un deplasmanda Gaziantepspor ile 1-1 berabere kaldığı sezonun son maçında kalesini çok iyi korudu ve kumaşının kalitesini belli etti. Ben önümüzdeki sezon kendisine şans verilmesi halinde yakın bir zamanda milli takıma kadar yükselebileceğini düşünüyorum. Türk kaleci sıkıntısı yaşanan ligimizde kendisinden çok söz ettireceğine inanıyorum.